0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Başlıkta da dediğim gibi “Ya silahları Gömecekler yada silahları ile birlikte gömülecekler..

Bilge lider Devlet Bahçeli’nin DEM’liler ile el sıkışması ve grup toplantısında yaptığı, gerekirse mecliste DEM’in grup toplantısında çıkıp örgütü lağvettiğini açıklasın, açıklaması ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın buna destek vermesi ile başlayan süreçte; şimdilerde DEM’li önde gelen isimlerin partilerle görüşme turu devam ediyor.

Peki DEM ne istiyor? Cumhur ittifakı ne veriyor?

MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın İzzet Ulvi Yönter’in yaptığı açıklamada; 

Ortaklaşa bir irade ile Türkiye’nin en önemli sorun başlığı inşallah ortadan kaldırılacak.

Ya silahlar gömülecek ya da silah tutan eller gömülecek.
Taviz yok, teslimiyet yok, müzakere yok, mütareke yok, mücadele var.

Ak Parti ve Cumhurbaşkanımızda bu görüşte.

Buraya kadar herşey tamam, lakin ne demek oluyor bu umut hakkı? 

• Siz şimdiye kadar duydunuz mu umut hakkı diye birşey?
• Varmı umut hakkı diye bir yasa?
• Peki yürürlükte mi?
• Peki ya uygulanıyor mu?

Toplumun aklındaki sorular bunlar.

Bilmiyoruz!

En azından ben bilmiyorum!

Halkında bildiğini düşünmüyorum!

Diyelim ki böyle bir yasa var ve şartları karşılayan hükümlüler bu yasadan yararlanıyor?

Belirli bir yılı doldurmuş, yaşlıymış hastaymış her neyse bu şartları karşılamış ve Cumhurbaşkanı’nın onayıyla umut hakkını kullanabiliyor hükümlüler diyelim.

Eeee

Nasıl yani? Şimdi bu bebek katili umudu hakmı edecek? 

Hadi diyelim çıktı bu çocuk katili açıklama yaptı ve örgütü lağvetti. Teröristlerde silahı bırakıp sınır dışına çekildi. Ya sonra? Nasıl güveneceksin bunlara? Biz vazgeçtik geri geldik demezler mi yarın?

Bu çocuk katilinin umut hakkınından yararlanması… Aman Yarabbim!

Hastaymış, yaşlıymış, cezasını evde çekecekmiş… Aman Allahım!

Özellikle şehit aileleri ve gaziler ve toplum bu konu hakkında ne düşünüyor acaba? 

Yemin ederim aklım her daim devletimin ve devlet aklının yanında olsada, vicdanın ve kalbim, böyle bir olasılıkta ne yapar ve kadar yaralanır bilemiyorum..

Ve karşı bir tez oluşturuyorum. Reis çıkıp demedi mi, İdam yasası meclisten geçsin hemen imzalayacağım diye.

İdam yasası çıksın! Teröristler idam edilsin..

Doksanların ünlü bir şehir efsanesi vardı bilir misiniz bilmem. Amerikalılar sen yürürken ayakkabının numarasını görüyor diye!

Biz bu şehir efsanesini gerçekleştirmedik mi? Bu teröristlerin mağaradan burnunu çıkardığında burnunun içini göremiyor muyuz. Savunma sanayimizde kısa sürede aldığımız yol bunların köküne kibrit suyu dökmek üzere değil mi?

Zaten iki elin parmakları sayısınca kalmadı mı bunlar? Tamda kökleri kazınmışken ne bu şimdi?

Toplumun büyük çoğunluğunda ki görüşler bu şekilde. Evet ama bu büyük çoğunluğun devletine olan güvenide tam.

Peki ne olacak?

Bu aziz millet devletine olan bağlılığından tabiki vazgeçmeyecek ve cennet mekan dedemin her emekli maaşını eline aldığında ettiği ilk kelime “Allah devlete zeval vermesin” duasıyla devletine dua etmeye devam edecek…

Selam ve dua ile..