Atalarımız, “Lafla peynir gemisi yürümez.” Demişler ama son zamanlarda lafla peynir gemisi yürümeyeceğini bile bile lafla peynir gemisini yürütmeye çabalamak; daha doğrusu, “Dostlar alışverişte görsün” misali yalandan “…muş” gibi göstermek sahtekarlığı marifet sayılır oldu.
Son zamanlarda ve yakın geçmişimizde ülkemizde ve dünya genelinde “Ağlar mısın, güler misin?” Dedirtecek türden tezatlarla dolu, akıl ve mantığın kabul edemeyeceği vicdanları acıtan, insanı insan olmaktan utandıran tirajı komik olaylar yaşıyoruz…
TBMM’de sokaklılarımızda sorun haline gelen başıbozuk sokak köpekleri ile ilgili hazırlanan yasa ile ilgili yapılan görüşmelerdeki komisyonda savaş meydanını hatırlatan çıkışlar ile komisyon üyesi milletvekillerinin meydan muhaberesi benzeri görüntüler ile kanun teklifini tartıştıklarını üzülerek ve esefle izliyoruz…
ABD’ de ise Hitler ve Mussolini’yi faşistlikte ve soy kırımda sollayan bebek ve masum insanların katili, gelmiş geçmiş soykırımcıların ağababası Netanyahu kürsüye çıkıyor, saçmalıyor ve kongre üyeleri ise soykırım abidesini ayakta alkışlanıyor…
Dünya üzerinde sayıları milyarlar ile ifade edilen başsız, çil yavrusu gibi dağılmış; inanç birliğini kaybettiği için de kendi dertleri ve birbirleri ile cebelleşmekten, yorgun ve bitkin düşmüş Müslümanların hali ise bambaşka içler acısı bir alem…
Dünyadaki ve ülkemizdeki yaşanan olaylardan kendini soyutlamış; İslam’ın inanç ve düşünce yapısından uzaklaşmış, geleneklerini ve hurafeleri din gibi kabullenip yaşamaya çalışan, bu nedenle de düşünce ve fikir girdabında “Melekler erkek mi dişi mi” tartışması benzeri Hz. İsa öldü mü ölmedi mi gibi enerjisini tüketen tartışmalar yaşanıyor. Meydanı boş bulmuş Siyonistler, madrabazlar ve etki ajanları ise olayların üzerine benzin döküp benzeri tartışmaları alevlendiriyorlar, kimisini de demokrasi getireceği yalanı ile işgal edip doğal zenginliklerine el koyuyor ve ümmetin evlatlarını ise organ pazarlarının sermayesi yapıyorlar.
Öyle bir devir ki… İnsanın ve insanlığın zerre kadar değeri kalmamış… Müslüman ülkeler Emperyalistler tarafından yapılan ganimet paylaşımında tarumar edilmiş, taş üstünde taş; baş üstünde baş kalmamış, açlık ve sefalet içinde bırakılmış İslam beldelerinde insanlar ve çocuklar bir dirhem huzura ve ekmeğe muhtaç ama gündem başıboş sokak köpekleri.
İktidar başıboş sokak köpekleri tehlikeli oluyor çözüm bulalım derken, muhalefet neredeyse Hindistan’daki inekler gibi Türkiye’deki köpekleri koruma altına alalım diyecek duruma geldi.
Kimisi de ağaç üzerinden başlattıkları Gezi kalkışması benzeri bir kalkışmayı köpek bahanesi ile çıkartıp yakıp yıkmanın derdine düşmüş, mıcırık arıyor.
Kendilerini hayvan sever diye adlandırılan bir grup gösterici ellerini kollarını sallayarak TBMM binasında (adına ne dersiniz bilemem ama) gösteri yapıyorlar…
Bir grup gösterici ise köpekler gibi dört ayak ile havlayarak protesto gösterisi yapıyorlar.
Sokaklarda başıboş köpekler için sevgi patlaması yaşanırken diğer taraftan sokak hayvanlarının saldırısı nedeniyle evladını kaybetmiş veya hayatının bundan sonrasını yatağa bağımlı olarak geçirecek çocuklarının acısını yüreğinde taşıyan anne ve babalar ise komisyon toplantısında saldırıya uğradı ve yaka paça dışarı atıldılar.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.