CHP’deki koltuk savaşları ve hizipçilik, geçmişten bugüne kadar süregelen bir durum. Bu tür entrikalar ve iç çekişmeler, parti içindeki dinamikleri ve güç mücadelelerini daha da karmaşık hale getiriyor.
Toplum olarak bizler de her birimiz pencerelerimizden çekirdeklerimizi çıtlatarak izlemekten kendimizi alamıyoruz…
CHP’deki koltuk savaşlarının dününü ve bugünü tam olarak anlayabilmek ve doğru olarak okuyabilmek için İmamoğlu’ndan önceki ve İmamoğlu’ndan sonraki koltuk savaşları diye ikiye ayırmak faydalı olacaktır.
Kılıçdaroğlu, 2019 yılında İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gösterdiği zaman başta partisi olmak üzere akla hayale gelmedik eleştiriye maruz kalmıştı. Buna rağmen Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nu aday göstermekte direnmiş ve sonunda İmamoğlu da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmiş ve kazanmıştı.
Bu süreçte İmamoğlu’nu destekleyen ve seçim çalışmalarını yürüten CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu da unutmamak gerekir.
İmamoğlu’nun siyaseten doğum sancıları çektiği zaman ebeliğini yapan o günlerde onu destekleyen ve yanında olan her iki CHP’li siyasi figür ise ilginç bir şekilde siyaset sahnesinden yok oldu ve neredeyse isimleri unutuldu.
Kaftancıoğlu, sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle ceza aldı ve kendisi şimdilik dese de siyasete ara verdi, parti üyeliği sona erdi. İstanbul’u terki diyar edip Antalya’da siyasi danışmanlık yaptığı söyleniyor.
Kaftancıoğlu, siyaseten yasaklı da olsa boş durmuyor ve seçimler için bölge olarak Antalya’yı seçmiş. Kaftancıoğlu’nun il Başkanlığı yaptığı süreçte basın danışmanı ile şirket kurmuşlar ve Antalya’da beraber çalıştıkları iddiaları da gündemde olduğunu da belirtmek isterim.
Kılıçdaroğlu ise CHP’nin 38. Olağan Kurultayında “Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım” dediği seçimde Özgür Özel’in yanında İmamoğlu vardı. Kılıçdaroğlu’nun kongrede genel başkanlığı kaybetmesi, Özel-İmamoğlu ittifakının bir sonucu olduğunu sağır sultan da duydu.
Bunun içinde o günden sonra CHP’de İmamoğlu’na itiraz sesleri biraz daha yükseldi, “Dağdan gelip bağdakini kovmakla” suçlandı. Zaman zaman da Ekrem İmamoğlu’nun belediye imkanlarını hoyratça kullandığı eleştirisi, onun siyasi kariyerinde önemli bir tartışma konusu oldu. İmamoğlu’nun, belediye kadrolarını ve politik yatırımları kendi siyasi amaçları doğrultusunda kullanması hem halk hem de partilileri arasında güven kaybına yol açsa da İmamoğlu’nun bildiğini okumaya ve “ben yaptım oldu” inadına devam etti.
Şimdi de İmamoğlu, CHP İstanbul dukalığını seksiz şüphesiz tescillediği için şimdide hedefini bir adım ileri taşıyarak Özgür Özel’in eline ayağına dolaşmaya, çalım atmaya ve çelme takmaya başladığı konuşuluyor.
İstanbul’daki Esenyurt ve Beşiktaş belediyelerindeki yaşananların Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun başını çektiği gruplar arasındaki rekabetin sonucu olduğu kanaati CHP içinde ciddi bir gerilime yol açtığı, Kılıçdaroğlu’nun ekibinden olan Afyonkarahisar Belediye Başkanın çıkışı ile de CHP içindeki tartışmalara dahil olduğu söyleniyor.
Bu günlerde CHP’de, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun başını çektiği gruplar arasında İstanbul ağırlıklı koltuk savaşları yaşanıyor. Özellikle İstanbul’da bu ikilinin destekçileri arasında ciddi bir rekabet söz konusu. İmamoğlu’nun İstanbul planları ve genel başkanlık adaylığı söylentileri, parti içindeki gerilimi artırmış durumda.
Öte yandan, Özgür Özel’in reform hareketleri ve parti içindeki değişim çabaları, bazı kesimler tarafından desteklenirken, diğer kesimler tarafından eleştiriliyor.
Bunun yanında İstanbul’da eski Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın, yöneticilere rüşvet vererek ihale süreçlerini manipüle ettiği iddiaları ve 47 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilen soruşturmada, teröre yardım ve yataklık yapma, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile görevden alınmaları, aslında bu savaşın habercileri olarak görülebilir.
Bu durum, CHP içindeki güç mücadelesinin ne kadar derin olduğunu ve parti içindeki dinamiklerin nasıl şekillendiğini göstermesi açısından da önemli.
Bu ikilinin içten içe birbirleri ile kavgaları yaklaşımları ve stratejileri, CHP’nin geleceği için önemli bir rol oynuyor. Özgür Özel’in Genel Başkanlığını korumak ve tescillendirmek için yaptığı hareketleri ve İmamoğlu’nun kahramanlık girişimleri CHP’nin genel stratejisine nasıl yansıyacak? CHP’nin gelecekteki politikaları, bu ikilinin etkisiyle nasıl şekillenecek?
Bunun yanında CHP’nin Beşiktaş Belediyesindeki olaylara yoğunlaştığı bu günlerde bazı yayın organlarına düşen eski Esenyurt Belediye Başkanının “Yaptıysak beraber yaptık… Ben içerdeysem o niye dışarıda” dediği yazılıp çizilmeye başladı ki bu doğru ise “Yandı gülüm helva” dedirtecek cinsten bu gelişme sonrasında koltuk savaşları ne tarafa doğru savrulur inan kestiremiyorum…
Kılıçdaroğlu, kendi arasında didişen Özel-İmamoğlu ikilisine CHP’yi ne hale getirdiniz diye diklenip, Antalya’da mukim siyasi yasaklı Kaftancıoğlu destekli hamlesi ile önce İstanbul’a sonrada Ankara’ya doğru yola çıkar mı? Çıkarsa ne olur?
Kılıçdaroğlu’nu yabana atmayın…Yaşı yetmişi geçse de işi bitmiş değil… O zamanında yolları yürümekle adından söz ettiren CHP Genel Başkanı idi…
Küçük enişteleri çok kızdırmamak lazım…
GÜNDEM
6 gün önceGÜNDEM
6 gün önceGÜNDEM
6 gün önceGÜNDEM
6 gün önceGÜNDEM
6 gün önceKÖŞE YAZILARI
26 gün önceKÜLTÜR SANAT
23 Şubat 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.