07 Temmuz 2025 Pazartesi
Siber güvenlik çözümlerinde küresel bir lider olan ESET önemli bölge ve pazarlardaki büyüme, kârlılık ve bilim odaklı inovasyona devam eden yatırımlarla ilgili finansal sonuçlarını açıkladı. Küresel gelir bir önceki yıla göre yüzde 9 artarak 691 milyon euroya ulaşırken EMEA bölgesi yüzde 15 ile bu büyümede başı çekti. Toplam B2B gelirlerinde yüzde 13, kurumsal gelirlerde yüzde 21 ve hizmetlerde yüzde 56 büyüme kaydedildi.
ESET CEO’su Richard Marko yaptığı açıklamada “Birçok kişi uzun vadeli vizyon ve uzun ömürlülükten bahsetse de çok azı bunu yaşar. 2024 yılında ESET, art arda üçüncü on yıllık büyümesini yaşadı. Bu, teknoloji sektöründe nadir görülen bir kilometre taşı ve ilerici zihniyetimizi, müşteri güvenimizi ve ürün mükemmelliğimizi yansıtan bir dönüm noktası” dedi. “Siber güvenlik çözümlerimizin ilgi görmeye devam ettiği EMEA bölgesinde özellikle güçlü bir ivme kazandık. Bu durum, toplam gelirin yüzde 13, Enterprise’ın yüzde 21 ve ESET Services’ın yüzde 56’lık olağanüstü bir büyüme kaydettiği B2B segmentimizdeki güçlü performansla da yansıtıldı. Tehditler geliştikçe müşterilerimizin inovasyon ve esneklik ihtiyaçlarını karşılama konusundaki kararlılığımız da artıyor” diye ekledi.
Ar-Ge, tehdit tespiti ve müdahalesi için anında yapay zekâ faydaları sağlıyor
2024 yılında ESET’in 847 kişilik teknoloji uzmanı ve Küresel Araştırma Geliştirme ekibi, hedefli saldırıları ve yeni bilinmeyen tehditleri önlemek için davranışsal analiz kullanan tescilli bulut tabanlı güvenlik modülümüz ESET LiveGuard Advanced’i (ELGA) yenilemek için çalıştı. Bu önemli çalışma aynı zamanda yapay zekâ (AI) alanındaki en son gelişmelerimizden yararlanarak hem tarama hem de filtrelemeyi geliştirdi ve karşılaştırmalı testlerde ELGA’nın bilgi işlem gereksinimlerini daha da azalttı. ESET AI yeteneklerinin 2024’te daha da geliştirilmesi, tespit ve müdahale ekiplerinin olay müdahalesi ve risk analizinde çok ajanlı yapay zekâdan yararlanmasına olanak tanıyan ESET AI Advisor‘ı tanıtmamızı sağladı. Bu, kurumların genişletilmiş tespit ve müdahaleden (XDR) tam olarak yararlanmalarını ve tehditleri tam ölçekli güvenlik olaylarına dönüşme şansı bulmadan önce ele almalarını sağlıyor. ESET AI Advisor, MITRE’nin 2024 Enterprise ATT&CK Değerlendirmeleri sırasında değerini kanıtlayan ESET PROTECT Platformunun XDR etkinleştirici modülü ESET Inspect’e de entegre edildi.
Richard Marko açıklamalarına şöyle devam etti: “Araştırma ve geliştirmeye yaptığımız uzun vadeli yatırım, giderek artan sayıda müşteriye fayda sağlamaya ve derin bir etki yaratmaya devam ediyor. Tehdit aktörleri yapay zekâ ve otomatik araçlardan giderek daha fazla yararlanıyor; buna karşılık ESET’in yapay zekâya gösterdiği ilgi ve yaptığı yatırım, yalnızca bu kötü niyetli güçlere karşı koymamıza yardımcı olmakla kalmadı, aynı zamanda 2024’te özellikle B2B segmentinde gelir artışını da sağladı.”
Ticari müşteriler ve hizmet ortakları için geliştirilmiş tehdit araştırması ve tehdit istihbaratı, kullanılabilirlik ve savunma
ESET Araştırmaları, yalnızca ürünlerimizin (ESET Tehdit İstihbaratı gibi) önleme artırıcı yetenekleri ve Ar-Ge’si hakkında bilgi vermekle kalmayıp aynı zamanda tehdit ortamının daha iyi anlaşılmasını sağlayarak ve küresel olarak iş ve tüketici güvenliğini güçlendirerek çabalarımızın merkezinde yer alıyor.
ESET Research tarafından öne çıkanlar:
Birçok başarının arasında, ödüllü Kötü Amaçlı Yazılım ve Tehdit Araştırma ekibimizin yürüttüğü araştırma çalışmaları da yer alıyor.
· Ukraynalı bir savunma tedarikçisi ve bir AB ajansı da dâhil olmak üzere Ukraynalı okuyucuları hedef alan Rusya’ya bağlı bir dezenformasyon ve PSYOP operasyonu olan Texonto Operasyonu’nun ortaya çıkarılması,
· Saldırganların bankacılık müşterilerini hedef almak için kurbanların fiziksel ödeme kartlarından NFC verilerini kopyalamasını sağlayan NGate kötü amaçlı yazılımının tanımlanması,
· Ukrayna’da faaliyet gösteren ve Avrupa genelinde saldırılar düzenleyen Rusya’ya bağlı Gamaredon APT grubu ve GoldenJackal siber casusluk grubunun eylemlerinin incelenmesi,
· Hollanda polisi, FBI ve Eurojust ile 2024’ün sonlarında MaaS grubunun faaliyetlerine yönelik ortak soruşturmanın bir parçası olarak RedLine Stealer’ın arka uç modülleri üzerine araştırma yayını.
ESET Araştırma Direktörü Roman Kovac görüşlerini şöyle dile getirdi: “ESET, 2024 yılında birçok önemli devlet müşterisiyle ilişkilerini derinleştirdi ve özellikle siber tehdit istihbaratı alanında yeni ortaklıklar ekledi. İşletmelerin, bireylerin ve toplumların korunmasına yardımcı olmak için Europol, ENISA ve CISA dâhil olmak üzere kolluk kuvvetleri ortaklarıyla yakın çalışmaya devam ettikçe bunun meyvelerini de alıyoruz. 2024’te devam eden ürün geliştirme çabalarımızın en büyük getirisi, biri KOBİ’ler diğeri de işletmeler için olmak üzere iki yönetilen tespit ve müdahale (MDR) hizmetinin sunulması ve aynı zamanda birkaç stratejik ortaklığın güvence altına alınması oldu. Bu yatırım, KOBİ ve MSP alanlarının yanı sıra Kurumsal segmentte de çift haneli gelir artışına katkıda bulundu. Bu büyüme aynı zamanda büyük işletmelerin, kritik altyapıların ve devlet kurumlarının karmaşık siber güvenlik ihtiyaçlarına yönelik keskinleştirilmiş stratejilerimize de yansıdı. Bu da ESET Kurumsal Çözümler’in yüksek riskli ortamlar için özel çözümler sunmaya hız vermesinde görülebilir.
2024’te geliştirilen veya genişletilen ortaklıklar arasında şunlar yer aldı:
· Intel’in hibrit işlemci mimarisinden yararlanarak ESET uç nokta korumasını geliştirmek için Intel ile iş birliği
· Open XDR yenilikçisi Stellar Cyber aracılığıyla optimize edilmiş tehdit algılama ve müdahale çözümleri
· Mindflow’un GenAI hiperotomasyon platformunun entegrasyonu
· SuperOps ile MSP’ler için yeni bir uç nokta yönetimi ölçütü belirlenmesi
· Filigran’ın OpenCTI yönetim çözümü için Consolidated Threat Intelligence beslemeleri
· ESET’in gerçek zamanlı telemetrisi, raporları ve içgörülerinin Arctic Wolf’un Managed Detection and Response platformu ile birleşimi
Progress. Protected.
ESET, 2024 yılında da en ileri araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla siber güvenlikte nelerin mümkün olduğunu yeniden tanımlamaya devam etti. Bu yeniliğin merkezinde, daha akıllı, daha hızlı ve daha uyarlanabilir tehdit algılama sistemlerine güç veren yapay zekâ ve makine öğrenimine olan derin bağlılığımız yer alıyor. ESET, akademi ile sürekli iş birliği ve durmak bilmeyen kurum içi inovasyon sayesinde yapay zekâ destekli çözümlerimizin yalnızca bugünün siber güvenlik taleplerini karşılamakla kalmayıp yarının taleplerini de öngörmesini sağlıyor.
ESET’in bulut öncelikli bir stratejiye, güçlü yönetilen tespit ve müdahale (MDR) yeteneklerine ve yapay zekâya özgü önleme öncelikli teknolojilere olan bağlılığı, giderek karmaşıklaşan tehdit ortamında esneklik, uyarlanabilirlik ve liderlik sağlama vizyonunun merkezinde yer almaya devam ediyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
İstanbul, bu hafta sonu dünya çapında milyonlarca izleyiciyi ekran başına kilitleyen dev bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Mobil oyun dünyasının en çok oynanan oyunlarından PUBG MOBILE’ın en prestijli turnuvalarından PUBG MOBILE Super League (PMSL Europe), Büyük Final heyecanı ile Avrupa’nın en iyi 16 takımını üç gün boyunca büyük bir coşku ile ağırladı.
16 PUBG MOBILE takımının 200 bin dolarlık ödül havuzu için mücadele ettiği turnuvada ilk dörde giren Regnum Carya Esports, IDA Esports, Falcons, Fire Flux Esports PUBG MOBILE World Cup (PMWC) dünya sahnesine katılma hakkını garanti etti.
İlk defa İstanbul’da düzenlenen ve binlerce espor tutkununun turnuvayı yakından izlediği PUBG MOBILE Avrupa Şampiyonası (PMSL Europe), eğlenceli görüntüleriyle coşku dolu bir atmosferi gözler önüne serdi. Özellikle genç izleyici kitlesi arasında büyük bir etki yaratan PUBG MOBILE, PUBG MOBILE Avrupa Şampiyonası (PMSL Europe) ile bu yazın en dikkat çekici etkinliklerinden birine imza atarken, Türkiye’nin espor haritasında ne kadar önemli bir konumda olduğunu da ortaya koydu.
Türkiye’nin önde gelen espor merkezlerinden COMPLEX ISTANBUL’da gerçekleşen Büyük Final renkli görüntülerle espor tutkunlarına ev sahipliği yaptı. Sıralamada ilk 16 içerisinde yer alan finalist takımlardan S2G Esports, Thunder TalQ, Regnum Carya Esports, Fenerbahçe Espor, Kara Esports, Fire Flux Esports, Black Esports, Fut Esports, Boars Gaming, Barsay Esports, Ida Esports, BW Next Rüya, Papara Supermassive, Team Falcons, KI, Bra Brix Mumia Büyük Final için kıyasıya mücadele etti. Turnuvanın kazananı Falcons Esports ise PUBG MOBILE Avrupa Şampiyonu olarak tarihe adını yazdırdı. Turnuvanın en değerli oyuncusu (MVP) COA77K seçildi.
Gençlerin oyun dünyasında espor tutkusu engellere asla sınır tanıtmazken, engelli taraftarlar da üç günlük harika turnuvayı tribünde yakından izleme şansı buldu. İki PUBG MOBILE oyuncusunun evlenme teklifi ile başlayan duygusal anlar, Sylas’ın sahneye çıkması ile devam etti. Espor dünyasında Sylas ismiyle tanınan ve PUBG MOBILE Dünya Şampiyonası gibi çok sayıda global turnuvada sayısız başarılara imza atan Berkin Çetin sahnede babasıyla duygusal anlar yaşadı.
PUBG MOBILE Avrupa Şampiyonasının Türkiye ayağına ev sahipliği yapan Tencent Türkiye Ülke Müdürü Can Gürsu, etkinliğin Türkiye açısından taşıdığı vizyona şu sözlerle dikkat çekti: “PUBG MOBILE Super League yalnızca bir turnuva değil, aynı zamanda dijital gençlik kültürünün küresel sahnesi. Türkiye artık bu kültürün bir izleyicisi değil, mimarlarından biri. İstanbul’un bu finalde ev sahibi olması, yalnızca bugünün değil; esporun geleceğinin inşa edildiği bir adım. Burada gençler sadece oyun oynamıyor; takım ruhu, stratejik düşünme ve dijital yaratıcılıkla donanıyor. Türkiye’nin genç kuşağı bu alanın dünya standartlarında ne kadar yetkin olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.” dedi.
Türkiye’nin espor alanındaki gücünü dünyaya gösterdiğini ve milyonlarca kişinin sonuçları takip ettiğini belirten Gürsu ‘’ Türkiye, artık yalnızca büyük espor organizasyonlarına ev sahipliği yapmakla kalmıyor, aynı zamanda bu ekosistemin geleceğini şekillendiren merkezlerden biri haline geliyor. Tüm takımlar inanılmaz bir performans sergiledi ve üç gün boyunca taraftar desteğini de bu keyifli ortamda yakından yaşamış oldu. Turnuvaya katılan tüm takım oyuncularına ve bu coşkulu atmosferi üç gündür yakından takip eden tüm espor tutkunlarına teşekkürler. ” sözlerine ekledi.
Esporu küresel vitrine taşıyan Esports World Cup (EWC), oyun telefonu ortağı olarak konumlanan Infinix ve gençlerin hayatını kolaylaştıran çözümler sunan ödeme sistemleri ortağı Paycell, PUBG MOBILE Super League (PMSL) Europe’un resmi sponsorları arasında yer alıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman’ın projelerinden biri olan “47 Mahalleye 47 Oyun Sokağı” projesi, çocukları güvenli ve renkli alanlarla buluşturmaya devam ediyor. Laleli, Yaylacık ve Akıncılar mahallelerinde gerçekleştirilen projenin bir sonraki durağı Kuruçeşme Mahallesi’nde hayata geçirildi.
Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman’ın göreve geldikten sonra başlattığı “47 Mahalleye 47 Oyun Sokağı” projesi kapsamında ilçenin sokakları çocuklar için yeniden tasarlanıyor. Çalışmaların dördüncü uygulamasıyla, Kuruçeşme Mahallesi 205/52 Sokak’ta atıl durumda bulunan bir alan, rengarenk bir Çocuk Oyun Sokağı’na dönüştürüldü.Çocuklar için güvenli alanlar
Projenin uygulanması hakkında konuşan Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, “İlçemizin çocukları için geleneksel oyunlarla zenginleştirdiğimiz güvenli kamusal alanlar meydana getiriyoruz. Göreve geldiğimizde başlattığımız 47 mahalleye 47 Oyun Sokağı projemiz ile Buca’da sokaklar artık çocukların oldu. Bu alanlarda çocuklarımız eğlenerek vakit geçirirken aynı zamanda öğreniyor, yeteneklerini keşfediyor. Çocuklarımız yalnızca bizlerin değil, ülkemizin de geleceği” diye konuştu.
Hedef, özgür çocuklar
Yeni sokak oyun alanlarında, çocukların güvenli ortamlarda eğlenmesi, öğrenmesi ve sosyal beceriler geliştirmesi hedefleniyor. Zemine işlenen seksekten zıplama halkalarına, yerden yüksekten dans oyunlarına kadar birçok geleneksel oyun, çocukların kullanımına sunuluyor. Oyun sokakları, farklı yaş gruplarındaki çocukların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak esnek bir yapıda tasarlanıyor. Bu sayede çocuklar hem geleneksel oyunları oynayabiliyor hem de kendi oyunlarını özgürce geliştirebiliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, Cumhurbaşkanlığı’nın 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesiyle birlikte, hem aile yılının önemi hem de yürütülen akademik çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi.
Cumhurbaşkanlığı tarafından 2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesinin son derece anlamlı ve önemli bir adım olduğunu belirten Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, “Önemi, değeri ve özelliği kaybolan veya kaybolmaya yüz tutan aile geleneğinin yerini alabilecek başka bir şey var mıdır, bilmiyorum. Bu yüzden konuya böylesine bir vurgu yapılarak dikkat çekilmesini son derece anlamlı ve çok değerli buluyorum. Aile, tarihler boyunca milletimizin can damarı olmuştur. Bayrak, vatan, namus, şehitlik ne kadar kutsalsa, aile de o kadar kutsaldır. Aile, sadece bireylerin bir arada yaşadığı bir kurum değil; bir milletin ahlaki değerlerinin, kültürünün, inançlarının korunduğu ve gelecek nesillere aktarıldığı kutsal bir ocaktır. Eğer ailemiz sağlam, güçlü ve sağlıklı olursa, toplumumuz da öyle olur. Aileyi korumak, yüceltmek, ona sahip çıkmak; sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda milletimizin geleceğine olan en büyük yatırımdır. Bu yılın ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmesi, hepimizin göz ardı edemeyeceği bir hatırlatmadır. Aileyi kaybetmek, her şeyimizi kaybetmektir. Bir toplumun hafızasını dolayısıyla kimliğini kaybetmesinin yollarından biri, geleneksel kavramlarının değiştirilip onlara farklı anlamlar yüklenmesi ve oluşan bu ‘anlamlandırma’ kargaşasından o toplumun değiştirilip dönüştürülme imkânı elde edilmesidir. Aynı şey, yıllardır toplumumuzun birçok değer ve anlayışında olduğu gibi ‘aile’ anlayışının değişmesinde veya değiştirilmesinde de kendisini göstermektedir.” diye konuştu.
“Aileyi değiştirmek, toplumu değiştirmektir”
Ailenin toplumdaki merkezi rolüne ve bireylerin sağlıklı gelişimindeki etkilerine vurgu yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Aile içi değerlerin korunması, sadece bireysel değil, toplumsal barış ve huzur için de kritik bir öneme sahiptir. Çünkü aileyi değiştirmek, toplumu değiştirmektir, ailenin içini boşaltmak, toplumun geleceğini boşaltıp gaye ve hedefsiz bırakmaktır. Kültür emperyalistleri; diziler, filmler gibi medya kanalları ile dünyanın her yerinde aile yapısını bozma çabasındadır. Aile, bir toplumun temeli, en sağlam yapı taşıdır. Aile güçlü olursa, toplum da güçlü olur. İşte bu yüzden bu emperyalistler, aileyi zayıflatmaya, içini boşaltmaya çalışıyorlar. Tarih boyunca Türkler, büyük ve köklü devletler kurabilmişse, bunun arkasında sağlam aile yapılarının olması yatmaktadır. Çünkü aileler boyları, boylar budunları, budunlar da ili/devleti oluşturmaktadır. Devletler yıkılabilir, ama aileler sağlam olduğu için kalır ve devamlılık sağlanır. Tarihte ne zaman bir devlet yıkılsa, o toplumun güçlü aile yapıları sayesinde hızla toparlandıkları, yeniden ayağa kalkarak devletlerini kurduklarını görülür. Bu yüzden köklü ve güçlü bir aile yapısına sahip olmak, aynı zamanda güçlü bir devletin de garantisidir” dedi.
“Aileye sahip çıkmak, toplumsal sorumluluğumuzdur”
Dekan Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, “Hayatın koşuşturması içinde işimiz, sorumluluklarımız bizleri bazen öylesine sarar ki, sevdiklerimize, ailemize vakit ayırmak zorlaşır. Ancak unutulmamalıdır ki, aileden kopmak, insanın kendi iç dünyasında yabancılaşmasına yol açar. Aile, bizim en temel duygusal ve manevi bağlarımızı oluşturduğumuz yerdir. İslam’da da aile, toplumun temel direğidir. Kur’an, aile ve evliliğe önem atfederken Peygamberimiz Hz. Muhammed de aileyi, huzur ve barışın kaynağı olarak göstermiştir. Aile, sadece biyolojik bir bağdan ibaret değildir; aynı zamanda ahlaki değerlerin, sevginin, sabrın, hoşgörünün işlendiği bir okuldur. Aileye sahip çıkmak, sadece bireysel değil, toplumsal sorumluluğumuzdur. Çünkü sağlam bir aile yapısı, sağlıklı bir toplumun teminatıdır. İslam, ailenin huzur içinde büyümesini, bireylerin birbirlerine destek olmasını ve akrabalık bağlarının korunmasını emreder. Ailedeki sevgi, saygı ve bağlılık, hem bireylerin hem de toplumun barış içinde yaşamasının temelini oluşturur” diye konuştu.
Prof. Dr. Palabıyık, “Maalesef günümüzde, ailesine ve aile kavramına karşı yabancılaşma görülmektedir. Bu yabancılaşma hem evlilikte uzaklaşmada, hem aileden uzaklaşmada hem de akrabalık bağlarının zayıflamasında kendini göstermektedir. Bu hususun çok acilen alınacak tedbirlerle çözülmesi, mevcut duruma alternatifler üretilmesi, evliliğin, ailenin ve çocuk sahibi olmanın özendirilmesi için hızlı ve etkili tedbirler alınmalıdır. Bu tedbirlerin başında aile yapımızı tehdit eden dizilere ve programlara son verilmesi ancak zıddı dizilerin çekilmesi ve programların yaygınlaştırılması gelmektedir. Geçim standartlarının iyileştirilmesi, evliliklerin kolaylaştırılması ve evlenmeye gücü yetmeyenlerin evlendirilmesi gibi tedbirler önemlidir. Tüm bu tedbirler dini açıdan da emredilmiş ve özendirilmiştir” dedi.
“Aile, toplumun sağlam temellerinin inşa edildiği kutsal bir yapıdır”
2025 “Aile Yılı” kapsamında akademik ve toplumsal platformlarda sürdürdükleri çalışmalar hakkında bilgi veren Dekan Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, “Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanlığına atandığım günden itibaren, aile ve kadının toplumsal, kültürel ve dini yönlerine dair birçok çalışmayı hayata geçirmeye gayret ettim. ‘Toplumsal Cinsiyet ve İslam Düşüncesinde Kadın’ başlıklı bilimsel makalemi DergiPark’ta yayımladım. Ayrıca; geçen yıllarda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında benim de konuşmacı olarak bulunduğum, kadının İslam’daki yerine ve toplumsal rollerine dair öğrenci panelleri gerçekleştirdik. Akademisyenlik hayatımın ilk yıllarından itibaren verdiğim derslerde, özellikle İslam’da kadının konumunu, tarihsel bağlamda kadının toplumdaki rolünü her fırsatta vurgulamaya çalıştım. Lisans ve lisansüstü derslerimde, İslam’da kadının hakları ve aile içindeki yerini derinlemesine işledim. İlerleyen süreçlerde, disiplinlerarası panellerle bu konuları daha geniş bir çerçevede tartışmayı planlıyorum. Çünkü İslam’da aile, sadece bir kurum değil, toplumun sağlam temellerinin inşa edildiği kutsal bir yapıdır. Aileyi güçlü tutmak, sadece bireyi değil, tüm toplumu güçlendirir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
ETi orman yangınlarıyla mücadele etmek, yerel ve ulusal orman varlığının korunması kapasitesine katkı sağlamak amacıyla harekete geçti. Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü ile iş birliği protokolü imzalayan ETi, Eskişehir Tepebaşı İlçesi Takmak Mahallesi’nde bir ilk müdahale ekip yerleşkesi yapacak. Bu yerleşke özellikle Eskişehir il merkezinin batısında bulunan İnönü Şefliği ve Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü’nün de civardaki ormanlara müdahale süresini kısaltacak.
Yerleşke yapımının yanı sıra ETi bir adet arazöz ve bir adet yangın ilk müdahale aracını da orman yangınlarıyla mücadelede kullanılmak üzere Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü’ne hibe edecek. Böylece bölgedeki orman yangınları ve kırsal yangınlarla mücadele gücüne önemli bir katkı sağlanacak.
Orman yangınlarına müdahale süresi kısalacak
ETi’nin desteğiyle faaliyete geçecek ilk müdahale ekip yerleşkesi ve yangın söndürme araçları ile civar ormanlar başta olmak üzere orman yangınlarında ve kırsal yangınlarda müdahale ve söndürme kapasitesi artacak. İlk müdahale süresi de kısalacak. Protokolle kamuoyunda başta orman yangınları olmak üzere doğal kaynakların korunması konusunda farkındalığın artırılması da hedefleniyor.
“Ormanlar millî değerimiz, onları korumayı gelecek kuşaklara borçluyuz”
ETi Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Firuzhan Kanatlı’nın katıldığı imza töreninin ardından konuşan Eskişehir Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, “Ülkemizde bir ilk olarak ortaya konan iş birliğinin yerel ve ulusal orman varlığının korunması kapasitesini güçlendirecek ve yangınların hızla kontrol altına alınmasını sağlayacaktır” dedi ve bu duyarlı davranış için Firuzhan Kanatlı’ya teşekkür etti.
Firuzhan Kanatlı ise Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü ile iş birliği gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarının altını çizerken, konuyla ilgili şunları söyledi: “Ormanlarımız en önemli doğal kaynaklarımız ve millî değerlerimizdir, onları korumayı ve çoğaltmayı gelecek kuşaklara borçluyuz. Yanan her ormanla bizim de içimiz yanıyor, ülkemiz hem çevresel hem de ekonomik açıdan ağır kayıplar yaşıyor. Bu iş birliğinin hayata geçirilmesi nedeni ile Eskişehir Orman Bölge Müdürü Sayın İsmail Çetin’e ve onun şahsında, Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü’nün özveriyle görev yapan personeline yürekten teşekkür ediyorum.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı