29 Mayıs 2025 Perşembe
Antalya’yı modanın uluslararası buluşma noktası olarak dünya sahnesine taşıyan Antalya Fashion Week (AFW), ikinci gününde moda rüzgarı estirmeye devam etti. 8. kez kapılarını açan ve 31 Mayıs’a kadar devam edecek olan moda haftasının ikinci gününde Kazakistan’dan Chinara Yelmuratovna, merkezi Dubai’de bulunan SNIM Design ve Türkiye’yi uluslararası arenada başarıyla temsil eden modacımız Recep Demiray kreasyonlarını moda tutkunlarıyla buluşturdu.
Antalya Hotel Su’da gerçekleştirilen defilelerden ilkinde Kazakistan’dan Chinara Yelmuratovna, yeni kreasyonuyla konuklarını selamladı. Çocuk ve yetişkin giyimine getirdiği yenilikçi yaklaşımı ve zarif tasarımlarıyla moda dünyasında adından söz ettirmeye devam eden Yelmuratovna, konukların büyük beğenisini kazandı.
SÜRPRİZ TEKLİF
Arso Group resmi sponsorluğunda düzenlenen moda haftasında günün ikinci defilesinden merkezi Dubai’de bulunan SNIM Design podyumdaki yerini aldı. Emirates Fashion Week’te koleksiyonlarını sergileyerek uluslararası moda dünyasında büyük ilgi toplayan ve stil anlayışıyla dikkatleri üzerine çeken SNIM Design, özel bir koleksiyon sundu. Gizemini korumayı tercih eden; zarafetini ve gücünü ince detaylarda, kusursuz kesimlerde yansıtanlar için tasarlanmış özel ürünler büyük alkış aldı. Defilenin finali ise sürpriz bir evlilik teklifine ev sahipliği yaptı. Aynı zamanda mankenlik yapan Renat Urusov, ünlü modacı Yana Snim’le birlikte konukları selamladıktan sonra podyumda diz çökerek cebindeki yüzüğü çıkardı. Büyük bir şaşkınlık yaşayan Yana Slim, konukların alkışları arasında evlilik teklifini kabul etti.
AHDE VEFA KOLEKSİYONU
Emy Organizasyon tarafından gerçekleştirilen ve birbirinden renkli etkinliklerle devam eden AFW’de günün son defilesi Türkiye’yi uluslararası arenada başarıyla temsil eden Recep Demiray’dan geldi. Tasarımlarında, Anadolu’nun eşsiz motiflerini modern çizgilerle buluşturan Recep Demiray, bu kez doğduğu topraklardan ilham aldığı “Ahde Vefa” koleksiyonuyla Antalya Fashion Week’te yer aldı. Demiray’ın Diyarbakır’ın tarihi yapıları Dört Ayaklı Minare, Zerzevan Kalesi ve 10 Gözlü Köprü’den ilham aldığı tasarımları ve yöresel kumaş puşi kullanarak yaptığı giysiler büyük beğeni kazandı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden Marmaris, bu kez sinema dünyasının ilgi odağı oldu. Yönetmen Semra Dündar imzasını taşıyan “Aşk Şarkısı” serisinin 3. filmi, İll filmin çekildiği seferihisar sığacıktan sonra Marmaris’in doğal güzellikleri ve tarihi dokusunu perdeye ve ekranlara taşıyor. Yapım, sadece izleyiciyle buluşmayı değil, aynı zamanda Marmaris’in tanıtımına katkı sunmayı da amaçlıyor.
Film ekibi, Marmaris’te düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yönetmen Semra Dündar ile birlikte başrol oyuncuları Sadi Celil Cengiz, Pelin Orhuner, Wilma Elles, Serhat Özcan, Hande Kaptan, Batuhan Soncul, Zafer Altun ve halk ozanı, türkücü Abdurrahman Delen projeye dair görüşlerini paylaştı. Filmin cast direktörlüğünü üstlenen Fatoş Yılmaz da toplantıya katılarak sürece dair değerlendirmelerde bulundu. Basın toplantısı yerel medya ve sanatseverler tarafından büyük ilgiyle takip edildi.
Etkinlikte konuşan Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, projeye verdikleri desteği şu sözlerle ifade etti:
“Marmaris’imizin eşsiz güzelliklerini beyaz perdeye taşıyan projeleri her zaman destekliyoruz. Aşk Şarkısı film serisiyle Marmaris’in doğal, tarihi ve kültürel değerlerinin daha geniş kitlelere ulaşacağına inanıyorum. Yönetmen Semra Dündar başta olmak üzere oyunculara ve yapım ekibine teşekkür ediyorum. Marmaris’in tanıtımına katkı sunan herkese minnettarız. Bu anlamlı projede emeği geçen tüm sanatçılarımıza başarılar diliyorum.”
Oyuncular da Marmaris’in atmosferinden etkilenerek bu coğrafyada bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Projenin kadrosunda yer alan halk ozanı ve türkücü Abdurrahman Delen, Marmaris’in ilham verici doğasının sanat üretimine katkı sağladığını belirtti:
“Böylesine güzelliklerle çevrili bir şehirde sanat üretmek bizler için büyük bir şans. Bu projede yer almaktan gurur duyuyorum.”
Toplantıya Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Kirt ve çok sayıda Marmarisli de katılarak film ekibine destek verdi. Ekip, kendilerine gösterilen sıcak karşılama ve ilgi için tüm Marmarislilere teşekkür etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Gamze Topuz, oyunculuk kariyerindeki başarılarının ardından müzik dünyasına “Yel Alsın” adlı şarkısıyla iddialı bir giriş yapıyor. Dizi ve sinema sektöründe sergilediği oyunculuk performansıyla dikkatleri üzerine çeken Topuz, şimdi de müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
Sanatçı dostlarından klibe destek
Sea Production Sertaç Akkaya’nın yapımcılığını yaptığı söz ve müziği Gamze Topuz’a ait olan “Yel Alsın” şarkısı, uzun bir hazırlık sürecinin ardından tamamlandı. Şarkıcılık kariyerine bu şarkıyla ilk adımını atan Gamze Topuz, oyunculukta olduğu kadar söz yazarlığında da yeteneğini konuşturdu. Kendi bestesi olan ve ilk kez mikrofon başına geçen Topuz’un seslendirdiği Yel Alsın şarkısının klibi, Galata’nın tarihi atmosferinde Sefa Bildiren farkıyla çekildi. Klipte, yapımcı Sertaç Akkaya ve Gamze Topuz’un yakın arkadaşları olan Alara Bozbey, Cem Avnayim, Tuğçe Sökezoğlu, Elife Demir, Batuhan Begimgil ve Esra İçin yer aldı.
Yıllar önce kaleme alınan ve bestelenmek için bekleyen ‘Yel Alsın’ın aranjörlüğünü ise Mustafa Haybat üstlendi. Gamze Topuz’un müzik dünyasındaki bu yeni başlangıcı hem hayranları hem de müzik camiası tarafından büyük bir merakla bekleniyor.
Yönetici Yapımcı: Sertaç Akkaya
Dağıtımcı Yapımcı: Haybat Productions
Yapım Şirketi: Sea Production
Şarkı: Yel Alsın
Sanatçı: Gamze Topuz
Söz & Müzik: Gamze Topuz
Aranjör: Mustafa Haybat
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yazar ve yönetmen Hüseyin Karagöz, ilk öykü kitabı “Kilitli Hatıralar” ile edebiyat dünyasına giriş yaptı.
Yazar Hüseyin Karagöz, ilk öykü kitabı “Kilitli Hatıralar”ın imza günü için önceki gün Hümanist Kitabevi’nde okurlarıyla bir araya geldi. Yoğun katılımın olduğu etkinlikte Karagöz, kitabının bir bölümünü de okuyarak dinleyicilerden büyük beğeni topladı.
Kilitli Hatıralar kitabı, Türkiye tarihine damgasını vurmuş olaylarla kurguyu, ustaca harmanlayarak okuyucularına unutulmaz bir deneyim vadediyor.
Kilitli Hatıralar kitabı, “Lebon’da Her Şey Yolunda” öyküsüyle 1850’lerin İstiklal Caddesi’nde, Vallaury Pastanesi’nde bir pazar gününe uzanırken, “Şem-i Aşk” ile Boğaz’da lale yetiştiren Afrikalı bir hadımağanın hikayesini anlatıyor. Kitap, “İki Yabancı” ile İngiliz İşgali öncesi İstanbul’unu, “Küle Yazılan” ile Büyük Tatavla Yangını’nı, “Ben Mübeccel Değilim” ile genç cumhuriyetin kültür ve sanat çevresini gözler önüne seriyor. Son öykü ise Ertem Eğilmez’in Tatlı Dillim filminin Tarık Akan’ın canlandırdığı Ferit karakterinin gözünden yeniden yorumlanmasıyla 1972’lere, politik olayların gölgesindeki bir aşk hikayesine odaklanıyor.
Kitabın kapağındaki 1839 şifreli kilit, öykülerin temelinin Tanzimat Fermanı’na dayandığına işaret ederek, Karagöz’ün tarihi olayları farklı bir bakış açısıyla ele aldığını vurguluyor. Usta isim, kendine özgü üslubu ve anlatımıyla tarihin derinliklerine inerek okuyucuyu sarsan ve araştırmaya teşvik eden bir edebiyat deneyimi sunuyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Türk müziğinin değerli ismi İlhan Şeşen, Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde son yolculuğuna uğurlandı.
Uzun süredir kanser tedavisi gören usta sanatçı, İlhan Şeşen 76 yaşında hayatını kaybetti. Türk müziğinin değerli ismi Şeşen’in veda töreni, geçtiğimiz Şubat ayında 55. sanat yılını kutladığı ve son kez sahne aldığı Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’inde (CKM) düzenlendi.
27 Mayıs Salı günü gerçekleştirilen törene Şeşen’in ailesi, yeğenleri Burhan, Gökhan ve Dilhan Şeşen’in yanı sıra Erol Evgin, Vedat Sakman, Cem Özer, Talat Bulut gibi birçok sanatçı ve dostu katıldı. Törenin sunuculuğunu yazar ve şair Sunay Akın üstlenirken, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı ve Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu da törende hazır bulundu.
İlhan Şeşen’in oğlu Fuat Şeşen, kardeşi Melis Şeşen Kılman ile birlikte yaptığı konuşmada, “Babam, tanıdığı tanımadığı herkesin gönlünde yer edinmiş, alçakgönüllü ve iyi bir adamdı. Onu hiç yalnız bırakmayan tüm dostlarına ve bugün burada olan, olmayan tüm sevenlerine teşekkür ederiz.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, “Devletimiz olarak çok kıymetli bir sanatçımızı kaybettik. Gerçekten kendimi çok kötü hissediyorum, çok değerli üstatlarımızı kaybediyoruz ve onların törenlerine katılmam gerekiyor. Çok zor bir şey, hayranlık duyduğunuz, hayallerinizi süsleyen, müzikleriyle, eserleriyle büyüdüğünüz insanların, vefatlarına şahitlik etmek. Benim için çok zor. Devletimizin, milletimizin, tüm sevenlerinin başı sağ olsun.” şeklinde konuştu.
GİTARIN TELLERİNE İLK KEZ KADIKÖY’DE DOKUNDU
Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı törende şu sözlerle Şeşen’i andı: “Kadıköyümüzün sokaklarında parklarında kafelerinde gördüğümüz, selamlaştığımız, karşılaşınca yüzümüzün güldüğü, kendimizi mutlu hissettiğimiz bir sanatçıyı, İlhan Şeşen’i, kalbimizdeki adıyla ‘Amca’yı uğurluyoruz bugün. İlhan Şeşen, çağdaş bir ozan, kent ozanı olarak, besteleriyle hayatımızı güzelleştirdi, anlamlı kıldı. Müzik dünyamızda eserleri ile kendine özgü bir yere sahiptir İlhan Şeşen. Onun bir şarkısını ezbere söylemeyecek ya da birkaç dizisine eşlik edemeyecek insan yok gibidir. İlhan Şeşen şarkılarıyla aşklarımızın, ayrılıklarımızın, sevincimizin, hüznümüzün sesi olmuştur. Kadıköy, sanatın her alanında birbirinden değerli sanatçıya ilham olmuş, eserlerinde yer almıştır.
İlhan Şeşen gitarın tellerine ilk kez Kadıköy’de dokunmuş, ilk bestesini aramızda yapmıştır.
Haydarpaşa garı onun ilk bestesinin sözlerinde yer alır. Bugün çok sevdiğimiz İlhan Şeşen’i sonsuzluğa uğurluyoruz.”
“ŞARKILARI TIPKI KENDİ GİBİYDİ”
İlhan Şeşen’in neredeyse 60 yıllık arkadaşı Erol Evgin ise şu sözleri söyledi: “Kadıköy’de yaşardık, müzik yapardık. Çok uzun yıllar boyunca hep yollarımız kesişti, arkadaşlığımız devam etti. Popüler Müzik Sanat Vakfı’nda birlikte çalıştık. En son geçen yıl onun çok sevdiğim şarkısını seslendirmiştim ‘Sen Benim Şarkılarımsın’. Adana’da bir konserim vardı, bir gün erken gittim ve o akşam Ajda Pekkan’ın konseri vardı, beni sahneye davet etti. O da son günlerde ‘Sen Benim Şarkılarımsın’ kaydımı dinlermiş. ‘Beraber söyleyelim’ dedi ve arkadaşlarımız videoya çekmiş. İlhan’a göndermiştim. Tabii hastalığını biliyordum, moral bulması içindi, çok mutlu oldu. Bir telefon görüşmemiz oldu en son, iyileşeceğini söyledim o da umutluydu. Şarkıları tıpkı kendi gibiydi; alçak gönüllü, zarif, içten. Şarkıcıların bir özelliği var bu dünyadan göçtükten sonra şarkılarıyla yaşamaya devam ediyorlar. İlhan en az 100 yıl daha şarkılarla yaşayacak. İlhan’ın şarkıları o kadar içimize dokunan, o kadar bizi anlatan şarkılar ki en az 100 yıl daha İlhancığım yaşayacak.”
Vedat Sakman, “İlhan çok uzun yıllardır arkadaşımdı ve son 10 yıldır 100’ün üzerinde konser yaptık. Acımız sonsuz, çok üzgünüz. Işıklar içinde olsun diyoruz.” dedi.
“EN ÇOK BENİM AMCAMA YAKIŞIYOR AMCA OLMAK”
Yeğeni Dilhan Şeşen, “Herkesin binbir türlü amcası var, görüyorum biliyorum. Sonra kendi amcama bakınca; o parlak zekası, besteleri, gömlekleri, kasketi, gitarı, hazır cevaplılığı. Bence en çok benim amcama yakışıyor amca olmak.” diye konuştu.
Grup Gündoğarken’i birlikte kurdukları yeğeni Burhan Şeşen ise, “Benim için sadece bir amca değil, ağabey, yol gösterici, baba gibiydi. Amcam ancak ben öldüğümde ölmüş olacak. Şarkılarını elimizden geldiğince daha fazla kitleye ulaştırmaya onun gibi yaşamaya onun gibi adam olmaya devam edeceğim.”ifadelerini kullandı.
Törenin ardından İlhan Şeşen, Üsküdar Karacaahmet Şakirin Cami’sinde kılınan öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.